KEMÂL PAŞA-ZÂDE’NİN DİVANINDA BULUNMAYIP İKİ NAZİRE MECMUASINDA BULUNAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

Author :  

Year-Number: 2020-1
Yayımlanma Tarihi: 2020-09-29 12:18:06.0
Language : Türkçe
Konu : Eski Türk Edebiyatı
Number of pages: 66-76
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Edebiyat tarihi, dil, kültür gibi pek çok alan için önemli kaynaklar arasında yer alan mecmualar, bir şekil veya tür etrafında oluşabileceği gibi çok çeşitli form ve türü de ihtiva edebilir. Mecmualar sayesinde adına kaynaklarda rastlanmayan şairler ve şiirleri, bilinen şairlerin bilinmeyen şiirleri, divan sahibi şairlerin divanlarında bulunmayan şiirleri gibi pek çok hususta bilgi elde edilebilir. Derleyicisinin zevkine göre oluşan şiir mecmuaları, düzenlendiği dönemin edebî temayüllerini göstermesi bakımından da önemlidir. Şairler arasındaki etkileşimi takip edebileceğimiz nazire mecmuaları ise klasik edebiyatımızdaki nazire geleneği ve bu geleneğin gelişimini değerlendirmek açısından son derece önemli eserlerdir. Bu özelliklerinin yanında mecmualar, şiir-şair aidiyeti bakımından her zaman güvenilir olmadığı için ihtiyatla yaklaşılması gereken kaynaklardır. Bu çalışmada, Kemâl Paşa-zâde’nin iki nazire mecmuasında (Mecma’u’n-nezâ’ir ve Pervâne Bey Mecmuası) bulunup divanında bulunmayan şiirleri hakkında bilgiler verilerek hususiyetle söz konusu şiirlerle ilgili karşılaşılan aidiyet problemine değinilecektir.

Keywords

Abstract

For many areas such as literary history, language and culture, the collections, which are of a resource value, may be formed around a shape or species, may also contain a wide variety of forms and types. Thanks to the collections, poets and poems not found in the sources, unknown poems of known the poets, information can be obtained in many respects such as poems which are not found in the divans of divan poets. According to the taste of the compiler, poetry collections are important in terms of showing their literary tendencies of the period. Nazire collections in which we can follow the interaction among poets are important works in terms of evaluating the development of this tradition and the tradition of nazire in our classical literature. Besides these features, collections are sources that should be approached with caution since they are not always reliable in terms of poetry-poet belonging. This study was prepared in order to give information about the poems of Kemal Pasha-zade which was found in two nazire collections (Mecmau’n-nezair and Pervane Bey Mecmuasi) and not found in the divan and to solve the problems encountered in these poems.

Keywords


  • Cilt/Volume: 1, Sayı/Issue: 1, Eylül/September 2020, s. 66-76

  • . Osmanlı uleması arasında “muallimü’l-evvel” olarak bilinen Kemâl Paşa-zâde, iştirak ettiği üç padişah (II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman) döneminde ilim ve irfanıyla itibar görmüştür. Âlimliği yanında edebiyat alanında vermiş olduğu eserlerle de adından söz ettiren Kemâl Paşa-zâde aynı zamanda divan sahibi bir şairdir. Yüksek bir edebî zevke sahip olan Kemâl Paşa-zâde şiirlerinde mahlas kullanmamış ve bu yönüyle bazı araştırmacıların yanılgıya düşmesine sebep olmuştur (Köksal 2012a: 269-274). Şairin divanı, 1996 yılında Mustafa Demirel (1996) tarafından tenkitli metin olarak yayımlanmıştır. Bilahare bu neşir üzerine kaleme alınan tenkit yazılarında (Saraç 1996; Köksal 2005; Köksal 2008) söz konusu neşirde görülen bazı eksikliklere dikkat çekilmiş ve İbni Kemal’in bu neşre dâhil edilmemiş daha pek çok manzumesinin mevcut olduğuna değinilmiştir. Biz de bu çalışmamızda Kemâl Paşa-zâde’nin Mecma’u’n-nezâir’de ve Pervâne Bey Mecmûası’nda bulunup divanında bulunmayan şiirleri hakkında karşılaştığımız problemlere çözüm getirmeye çalışacağız. İki Nazire Mecmuasında Kemâl Paşa-zâde’nin Şiirleri M. Fatih Köksal (2016: 250), Kemâl Paşa-zâde’nin, Edirneli Nazmî’nin Mecma’u’nnezâir (MN)’indeki (Köksal 2012b) şiirlerinden 14’ünün ve Pervâne Bey Mecmûası (PM)’ndaki (Gıynaş 2014) şiirlerinden de 45’inin, toplamda da söz konusu şiirlerden 6’sı müşterek olduğu için 53 şiirin, şairin yayımlanmış divanında bulunmadığını ifade etmektedir. Köksal’ın bahsetmiş olduğu şiirler tespit edilerek -araştırma(cı)lara- fayda sağlaması düşüncesiyle şiir numaralarını vermek üzere yapılan taramada MN’de 19, PM’de ise 53 şiirin, toplamda da 10’u müşterek 72 şiirin Kemâl Paşa-zâde divanında bulunmadığı tespit edilmiştir. Buna ilaveten MN’de Kemâl Paşa-zâde adına kaydedilmiş olan 4 şiirin PM’de başka şairler adına kaydedilmiş olduğu, yine MN’de Kemâl Paşazâde adına kayıtlı 2 şiirin şiirlerde mahlas bulunmadığı için PM’de “şairi tespit edilemeyenler” sınıfına dâhil edildiği görülmüştür. Bu veriler ışığında öncelikle MN’de ve PM’de doğrudan Kemâl Paşa-zâde adına kaydedilen 10’u müşterek 72 şiirin iki mecmuadaki sıra numaralarının dökümü aşağıdaki şekildedir. 1 Bu konuda geniş bilgi için Atsız (1966); Çelebi (2002) ve Saraç (1995) tarafından yapılan çalışmalara bakılabilir. 2 Kemâl Paşa-zâde’nin iki nazire mecmuasında bulunup divanında bulunmayan şiirleri meselesini bu başlık altında incelerken sarf edeceğimiz “şiirleri” veya “şiir sayısı” gibi ifadeler ve verdiğimiz sayısal veriler yalnızca Kemâl Paşa-zâde’nin iki nazire mecmuasında bulunup divanında bulunmayan şiirlerini kapsayacaktır. Diğer şiirler konumuzun dışındadır.

  • “Hattı” kelimesi mahlas olarak düşünüldüğünde; “(Ey) Hattî, mühüre benzeyen ağzını gizledi, onu dilden uzak tutuyor (hakkında çıkabilecek dedikoduları engelliyor); (çünkü) şimdi fitne devridir, yok yere çok iftira/dedikodu ortaya çıkar.” şeklinde muallak bir mana ortaya çıkmaktadır. Oysa “hattı” kelimesi mahlas olarak değil de gerçek anlamıyla düşünüldüğünde beyit; “(Sevgilinin yüzündeki) hattı (tüyleri), mühüre benzeyen ağzını gizledi ve (onu) dilden uzak tutuyor (hakkında çıkabilecek dedikoduları engelliyor); (çünkü) şimdi fitne devridir yok yere çok iftira/dedikodu ortaya çıkar.” şeklinde daha doğru bir anlam kazandığı görülmektedir. Böylelikle anlamlı bir cümle hâline gelen beyitte faili meçhul olan gizleme eyleminin öznesi belirginleşmiş olmaktadır. Bir de MN’de birinci mısradaki “Gizledi” ibaresi PM’de “Gözleri” şeklinde okunmuştur. Bize göre MN’deki okuyuş doğru diğer bir deyişle PM’deki okuyuş hatalı yahut kelime müstensih tarafından yanlış yazılmıştır. Çünkü ikinci mısrada geçen “yok yere” ibaresi, -tevriyeli olarak düşünüldüğünde- mühüre benzeyen ağzın gizli olması yani çok küçük olması hususiyetini pekiştirmektedir. 1942 yılında yapılan bir neşirde söz konusu şiir el değiştirmiş ve bu kez -Pervâne Bey’den habersiz- Dehhânî’ye isnad edilerek bir makalede (Mansuroğlu, 1942: 101104) yayımlanmıştır. Daha sonra bu şiirin Dehhânî’ye değil Kemâl Paşa-zâde’ye ait olduğu Hikmet İlaydın (1999: 69-78) tarafından ortaya konmuştur

  • Büyüdi gözleri kenâr olmağ içün her sû MECMÛ’ATÜ’N-NEZÂ’İR XLVIII. Nazîre-i Nâmûsî Gül anun ‘ışkı odından eriyüp ditrer olur su 2 Saçun levhin yüzün dercin ta‘âlâ’llâh görenler der 3 Beşer yöninde tâkat yok kaşun mihrâbına varmak Melâyik sevde-gâhıdur meger varısa şol ebrû 4 Gözün bir hezzile ayı felekde iki bahş etdi Güneş vehmile çagırdı degüldür dedi illâ hû 5 Güli gülşende açmaga niçe bâd-ı nesîm esdi Senün ruhsâruna benzer açamadı gül ey meh-rû 6 Leb-i yâkûtunı sordum ne hoş cân-âferîn olmış Ki her dem ‘işve kıldukça bagışlar lâleye lü’lü’ 7 Hırâmân servi boyunı çemende gördi Nâmûsî Yörüdi gözleri yaşı kenâr olmagiçün dersü Tabloda görüldüğü gibi şiirin makta/mahlas beyti PM’de bulunduğu hâlde MN’de bulunmamaktadır. Bu şiir Ömer bin Mezîd’in Mecmû’atü’n-nezâ’ir’inde (Canpolat, 1982: 59) de bulunmaktadır. Mecmû’atü’n-nezâ’ir’de 7 beyit olan şiir, Nâmûsî adına kayıtlıdır. Bu kayıt, söz konusu şiirin Kemâl Paşa-zâde’ye ait olamayacağını kesin bir şekilde ortaya koymaktadır. Zira Mecmû’atü’n-nezâ’ir 1437 yılında tertip edilmiştir ve Kemâl Paşa-zâde’nin doğum yılı ise 1469’dur. Aradaki 32 yıllık zaman farkı dolayısıyla Kemâl Paşa-zâde’ye ait olması mümkün olmayan bu şiirin PM’de Nâmûsî’nin şiiri olarak zikredilmesi doğru olmalıdır. 1 Bulmadum kûyuñ gubârı olmayınca ‘izzetî Hâk-i pâyüñ olmayanuñ yok başında devleti

  • iş’âr ider iy dil bu eş’âruñ senüñ (G 175/5) Gül yüzüñ vasfında yiter şi’rüm[üñ] rengînligi N’ola rengîn olmasa evrâk-ı dîvânum benüm (G 211/4) Defter itmiş güllerüñ evrâkını bâd-ı seher Yazmağa vasf-ı ruhuñda şi’r-i rengînüm benüm (G 213/5) İşidince bu şi’ri yâr dimiş Kim bu nazm-ı revânı ben bilürem (G 219/7) Şi’rümi rengîn iden la’lüñ hayâlidür senüñ Çok muhayyel sözler ola böyle rengîn olmaya (G 299/7) Söz komamışam söylemedük vasf-ı lebüñde Kimdür ki gele söz koyabile sözüm üzre (G 314/6) Bu beyitlerden hareketle Kemâl Paşa-zâde’nin, şiirlerini övmek için genellikle sıfatları kullanma yoluna gitmiş olduğu, 6 beyitten üçünde “güzel, latif, hoş, süslü” anlamlarına gelen “rengîn” sıfatını, birinde ise “akıcı” anlamına gelen “revân” sıfatını 5 Bu kelime İbni Kemâl divanında “Sözlerüm” şeklindedir. Köksal (2008: 165), bu kelimenin “Sûzlar” olması gerektiğini belirtmektedir.

  • 6 Bu kelime İbni Kemâl divanında “Sözlerüm” şeklindedir. Köksal (2008: 165), bu kelimenin “Şûrlar”

  • Kaynakça Atsız (1966). “Kemalpaşaoğlu’nun Eserleri”, Şarkiyat Mecmuası, S. 6, s. 71-112. Canpolat, M. (1982). Ömer bin Mezîd Mecmû’atü’n-nezâ’ir, Ankara: TDK Yayınları. Çelebi, İ. (2002). “Kemâlpaşazâde”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 25, s. 238-347. Demirel, M. (1996). İbn-i Kemâl Dîvan Tenkidli metin, İstanbul: Fakülteler Matbaası. Gıynaş, K. A. (2014). Pervâne Bey Mecmuası, İstanbul: Akademik Kitaplar, 3 Cilt. İlaydın, H. (1999). “Dehhâni’nin Şiirleri Üzerine”, Hikmet İlaydın Makaleler, (Haz:

  • Nihal İlaydın), Ankara: Aydın Kitabevi, s. 69-78. Kaçar, M. (2012). “Hoca Dehhânî’yi Başkasının Şiirleriyle Tanımak: Kemâl

  • Bilimler Dergisi, S. 4, s. 39-47. Köksal, M. F. (2005). “Metin Tenkidi Usûlü Açısından İbn-i Kemâl Dîvânı”, Berceste,

  • S. 39, s. 9-14. Köksal, M. F. (2008). “İbni Kemâl Divanı’nın Neşri Üzerine Tespitler”, Türklük Bilimi

  • Araştırmaları, S. 23, s. 145-180. Köksal, M. F. (2012a). “Yanıltıcı Mahlaslar Yahut İbni Kemâl’in Ettikleri”, Eski Türk

  • Edebiyatında Tenkit ve Teori, İstanbul: Kesit Yayınları, s. 269-274. Köksal, M. F. (2012b). Mecma’u’n-nezâ’ir (İnceleme-Tenkitli Metin), [Erişim tarihi:

  • 08.09.2020], http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/56057,mecmaun-nezair

  • edirneli-nazmi-pdf.pdf?0. Köksal, M. F. (2012c). “Mecmû’atü’n-nezâ’ir’in Neşri Üzerine Notlar”, Eski Türk

  • Edebiyatında Tenkit ve Teori, İstanbul: Kesit Yayınları, s. 147-171. Köksal, M. F. (2016). “İbni Kemâl’in Dîvânında Yer Almayan Bazı Şiirleri”, Yâ

  • VIII, s. 101-104. Saraç, M. A. Y. (1995). Şeyhülislam Kemal Paşazade Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri ve

  • Bazı Şiirleri, İstanbul: Risale Yayınları. Saraç, M. A. Y. (1996). “İbn-i Kemâl Divanı’nın Tenkitli Metninin Tenkidi”, İlmî

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics