15. yüzyılda yaşamış olan Ahmet Paşa, geleneğin yetiştirdiği önemli isimlerden biridir. Şairin doğum yeri ve doğum tarihi ile ilgili çeşitli görüşler bulunmakla birlikte ömrünün büyük bir bölümünü Bursa’da geçirdiği bilinmektedir. Fatih döneminde yıldızı parlayan Ahmet Paşa müderris, kazasker, vezirlik gibi çeşitli görevlerde bulunduktan başka Fatih’e hocalık da etmiştir. Fatih zamanında uğradığı bir talihsizlik ile sultan tarafından cezalandırılmış ve yazdığı ünlü “kerem” redifli kasidesi ile kurtulmuştur. Böyle bir musibet yaşamasına rağmen Ahmet Paşa, ⅠⅠ. Bayezid döneminde de şiirleriyle padişahın teveccühünü kazanmış ve hayatı boyunca devlete yakınlığını kaybetmemiştir. Paşa, son görev yeri olan Bursa’da ölmüş (902/1496-97) ve Muradiye Medresesi yakınında yaptırdığı türbeye defnedilmiştir. İnce hayal dünyası ve ahenkli üslubuyla oluşturduğu şiirler, klasik şiirde asırlarca sürecek bir dönemin kapısını aralamıştır. Şiirlerinden hareketle şairin, Türkçenin yanı sıra Arapça ve Farsçaya da hâkim olduğu görülmektedir. Yazdığı nazireler ve tarih manzumeleri ile gerek devrinde yetişmiş olan gerekse devrinden sonraki şairlere öncülük eden Ahmet Paşa’nın bilinen tek eseri Divan’ıdır. Ahmet Paşa ve divanı ile ilgili geçmişten günümüze birçok çalışma yapılmış ve hala da yapılmaktadır. Çalışmamız meydana getirilirken, bibliyografya çalışmalarının gerek araştırma yapılan alana gerek araştırmacılara sağladığı faydanın bilinen bir durum olması hasebiyle, Klasik Türk Edebiyatı sahasına bu tür çalışmaların kazandırılması gerektiği düşüncesinden yola çıkılmıştır. Bu çalışma Ahmet Paşa’nın tek eseri olan divanının nüshalarının nerelerde bulunduğunu tespit etmek ve Paşa ile ilgili yapılan çalışmaları bir araya toplamak amacı ile meydana getirilmiştir. Olabildiğince titiz ve geniş yelpazeli bir araştırma gerçekleştirmeye gayret edildiyse de gözden kaçan çalışmaların olabileceği malumdur. Konu ile ilgili araştırma yapan ve yapacak olanlara başvurabilecekleri toplu bir kaynak olması dolayısıyla çeşitli yönlerden fayda sağlayacağı kanaatindeyiz.
Ahmet Pasha, who lived in the 15th century, is one of the important names raised by the tradition. Although there are various opinions about the poet's place of birth and date of birth, it is known that he spent most of his life in Bursa. Ahmet Pasha, whose star was shining in the period of the Fatih, served as a teacher, as well as being a professor, a vizier, and a vizier. He was punished by the sultan with a misfortune he suffered during the time of the Conqueror and was saved with his famous "kerem" ode with redif. Ahmet Pasha, despite experiencing such a misfortune, during the Bayezid ⅠⅠ period, he gained the favor of the sultan with his poems and did not lose his affinity with the state throughout his life. Pasha died in Bursa, his last place of duty (902 / 1496-97) and was buried in the tomb he built near Muradiye Madrasa. The poems he created with his fine imagination and harmonious style opened the door to a period that would last for centuries in classical poetry. Based on his poems, it is seen that the poet is dominant in Arabic and Persian as well as Turkish. The only known work of Ahmet Pasha, who both grew up in his era and led poets after his era, is the Divan. Many studies have been done about Ahmet Pasha and his divan from past to present and are still being done. While creating our study, it was set out with the idea that such studies should be brought to the field of Classical Turkish Literature, since the benefit of bibliography studies to both the field of research and to researchers is known. This study was created in order to determine where the copies of the divan, which is the only work of Ahmet Pasha, were found and to gather the studies about Pasha. Although we strive to conduct a rigorous and wide-ranged research as much as possible, it is known that there may be studies that are overlooked. We believe that it will benefit from various aspects since it is a collective resource that can be referred to those who do and will do research on the subject.