OSMANLI DEVLETİ’NİN FİLİSTİN’DE SAĞLIK HİZMETLERİ (TANZİMAT’TAN BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUNA KADAR)
Author :
Abstract
XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti, siyasi, sosyal, ekonomik, teşkilatlanma ve benzeri hususlarda geri kaldığının bilinci içindedir. Yapılması gereken Batı dünyasını tanımak ve onun gelişmişliğini kendisine örnek almaktır. Bu yüzyılda önemli bir gelişme de dünyada ve Osmanlı Devleti’nde salgın hastalıkların ortaya çıkması ve bütün ülkelere yayılmasıdır. Osmanlı Devleti kolera frengi, lekeli humma (tifüs) gibi salgın hastalıklar ortaya çıkınca kanunlar, nizamnameler çıkarmış ve bunlarla mücadele etmiştir. Makalede devletin salgın hastalıklarla nasıl mücadele verdiğini ve gelişen şartlara göre sağlık hizmetlerini nasıl yürüttüğünü anlamak için çıkarılan nizamname ve kanunlar başlıklar halinde verilmiştir. Devletin merkezi olan İstanbul’da sağlık hizmetleri ve teşkilatları iyi organize edilmekteydi. Fakat İstanbul dışında diğer vilayetlerde durum nasıldı ? Makalenin esas konusu budur.
Bu sorunun cevabını bulmak için Filistin bölgesi seçilmiş ve buradaki sağlık hizmetleri ve sağlık kuruluşları araştırılmıştır. Burada Kudüs ve kutsal kabul edilen diğer şehirlerin olması hastalıkların yayılmasına sebep olduğu gibi, sağlık hizmetlerinin yürütülmesini de zorunlu kılmaktadır. Yani hastalılarla mücadele yöntemleri de oldukça önemlidir. Bunların yürütülmesi ancak kanun ve nizamnamelerle olmalıdır. Ayrıca sağlık hizmetleri yetişmiş, uzman elemanlarla yürütülmesi gereken en hassas alanlardan birisidir. Bu alanda hiçbir şeyi tesadüfe bırakma imkanı olamaz. Bunlar dikkate alınarak, makalede Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar hastalıklarla mücadele yöntemleri ve sağlık personellerinden örnekler de verilmiştir.
Keywords
Abstract
XIX. the 19th century Ottoman Empire was conscious of its lagging behind in political, social, economic, organizational and similar matters. What needs to be done is to know the Western world and take its development as an example. Another important development in this century was the emergence of epidemics in the world and in the Ottoman Empire and their spread to all countries. When epidemics such as cholera, syphilis, typhus emerged, the Ottoman Empire enacted laws and regulations and fought against them. In the article, the regulations and laws enacted to understand how the state fights epidemic diseases and how it carries out health services according to the developing conditions are given under headings. Health services and organizations were well organized in Istanbul, the center of the state. But what was the situation like in other provinces outside of Istanbul? This is the main subject of the article.
To find the answer to this question, the Palestinian region was selected and the health services and health institutions in this large area were investigated. In general, the Palestinian territories were one of the most important gates of the Ottoman Empire opening to the outside world. The presence of Jerusalem and other cities considered holy here not only causes diseases to spread but also necessitates the implementation of health services. In other words, methods of combating diseases are also very important. These should only be implemented through laws and regulations. In addition, health services are one of the most sensitive areas that must be carried out by trained and expert personnel. In this area, nothing can be left to chance. Taking these into consideration, the article also provides examples of methods of combating diseases and health personnel up until the end of the First World War.
